Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Çocuk Oyunları

AYDIN YÖRESİ ÇOCUK OYUNLARI

“AYDIN ALEV ALDI OYUNU (Aydın)
Derleyen: Meltem DAĞDELEN
Derleme tari hi: 26.03.2007
Derleme yeri: Aydın.
Kaynak kişi: İbrahim DEMİR
Oyunun mekânı: Boş alanlar, mahalle araları.
Kaynak kişinin oyunu kimlerden öğrendiği : Arkadaşlarından.
Oyuncak: Her oyuncuya ait tahta sopa.
Oyuncuların cinsiyeti: Oyuncular genellikle erkek ler olur; çünkü dayak konusu olduğu için kızlar oynamaz.

Oyuna başlamadan önce bir yuvarlak çizilir ve ebe belirlenir. Daha sonra ebe dışındaki tüm oyuncular yuvarlağın içinden çıkarlar. Ardından ebe de “Aydın alev aldı!” diye bağırır ve seksekleyerek çemberin içinden çıkar. Etrafta bulunan oyunculardan birine değmeye çalışır. Sesi kısılır veya ayağı yere değerse, oyuncular ebeye sopalarıyla vurmaya başlar. Bu durumda ebe, ancak çemberin içine girdiğinde dayaktan kurtulabilir. Eğer ayağı yere değmeden başka bir oyuncuya eliyle dokunabilirse, ebelik o oyuncuya geçer ve çembere girene kadar o oyuncu dayak yer. Oyun, isteğe bağlı olarak devam eder ya da biter.”

“DOKUZ KİREMİT OYUNU (Aydın/Buharkent)


Derleyen: Gözde ÇIKRIKOĞLU
Derleme tari hi: 21.04.2007
Derleme yeri: Aydın/Buharkent
Kaynak kişi: Bilâl BİLGİN
Oyunun mekânı: Düz, geniş bir alan.
Kaynak kişinin oyunu kimlerden öğrendiği : Aile büyüklerinden ve mahalle arkadaşlarından.
Oyuncak: 9 tane kiremit ve top.
Oyuncağın hazırlanışı: Genellikle çocukların evlerinin çatılarında buldukları bütün halindeki kiremit, yere atılarak ya da herhangi bir şeyle kırılır. Kırılan kiremitlerden dokuz tane seçilir.
Oyuncuların cinsiyeti: Bu oyunu kız ve erkekler beraber oynarlar.

Dokuz Kiremit oyununa başlamadan önce yere bir çember çizilerek, ortaya 9 tane kiremit konur ve bunlar büyükten küçüğe doğru dizilir. (F:112) Oyunda kula nılan bir başka nesne olan top ise dizilen kiremitlerin yıkılmasında kullanılır. Oyuncular, iki grup oluşturacak şekilde ayrılırlar; ancak gruplardaki oyuncu sayısının eşit olmasına dikka t edilir. Çemberin içine yerleştirilen kiremitlerin arkasına birinci grup geçer. (F:113) İkinci grup ise kiremitlerden 12-13 adım ileriye gider ve oraya bir çizgi çizer. Çizilen bu çizgi, topun atış yerini gösterir. İkinci gruptaki oyuncular bulundukları yerden sırasıyla topla kiremitleri yıkmaya çalışırlar. Eğer bu gruptaki oyuncular kiremitleri yıkmayı başaramazlarsa, sıradiğer gruba geçer. (F:114) Eğer kiremitleri yıkmayı başarırlarsa, birinci gruptaki oyuncular ikinci gruptaki oyuncuları topla vurmaya çalışırlar. Bu oyuncular bir taraftan kaçarken, (F:115) bir taraftan da yıkılan kiremitleri tekrar dizmeye çalışırlar. (F:116) Eğer içlerinden birisi vurulursa, oyundan çıkar. Oyuncuların hepsi kiremitleri yıkmadan vurulurlarsa, sıra diğer gruba geçer. Yıkılan kiremitleri tekrar dizerlerse bu turluk oyunun galibi ikinci grup olur. Oyuncular, en üste koydukları kiremite “sibop” derler. Bu nedenle en üste konan kiremitin isimi “sibop taşı” dır. Oyuncuların “sibop” diye bağırmalarının bir başka nedeni ise, bu turluk
oyunun sona erdiğini belirtmek istemeleridir. Oyun bu şekilde devam eder ve ne kadar süreceği, oyunculara bağlıdır.”

“RÜZGÂR GÜLÜ (Aydın/Nazilli)


Derleyen: Seher ÇATIK
Derleme tari hi: 23.04.2007
Derleme yeri: Aydın/Nazilli
Kaynak kişi: Kadriye EBCİM
Oyunun mekânı: Sokak- mahalle.
Oyuncak: Rüzgâr gülü
Oyuncağın hazırlanışı: Oyuncağın yapımında kullanılan malzemeler şunlardır: 1 tane kesilmiş karton, iğne ya da çivi, yapıştırıcı, karga (sopa) ve metre. Oyuncağın yapılış aşamaları ise şöyledir:
1. 35 cm.lik kartonu tam ortadan düzgün bir şekilde delmek için öncelikle metre yardımıyla eşitlemesi yapılır. Çapraz şekilde tutulan kartonun ortasını hizalanır. (F:139)
2. Hizalama işlemi bittikten ve kartonun ortası ayarlandıktan sonra bu çizilen çizgilerden yararlanarak karton, ortadaki deliğe kadar kesilir (F:140) ve ortaya sekiz tane köşe çıkar.
3. Kartonun ortası iğne ya da çivi yardımıyla delinir. (F:141) Ortasını deldikten sonra ortaya çıkan sekiz köşe de çivi ya da iğne yardımıyla delinir. 8 köşe birinin sağı birinin solu olacak şekilde delinir. (F:142)
4. Delme işlemini de yaptıktan sonra ortadaki deliğe çivi geçirilir. Ortaya çivi geçirdikten sonra delinen köşelere de çivi geçirilir. (F:143)
5. Biraraya toparlanan köşelerin birleşmesi için yapışkan kullanılır ve böylece köşeler sağlam bir şekilde birleştirilmiş olur. (F:144)
6. Ortaya çıkan rüzgâr gülü sopayla sabitlenir. (F:145) “Karga” adı verilen sopaya rüzgar gülü çivi ile monte edilir ve oyuncak tamamlanmış olur.

Oyuncağın malzemesi: Karton.
Oyuncuların cinsiyeti: Kız ve erkek lerin beraber oynadıkları bir oyundur. Rüzgâr gülü oyunu için öncelikle grupları belirlemek gereklidir. Bunun için şu tekerleme söylenir: (F:146)
“Ooo piti piti, karamela sepeti
Terazi lastik jimnastik
Biz size geldik bitlendik
Hamama gittik temizlendik”
Daha sonra ortaya çıkan iki grup bir başlangıç, bir de bitiş sınırı belirler ve aynı grupta olanlar ard arda sıralanırlar. (F:147) İlk sıradaki oyuncular, “Başla!” komutuyla oyuna başlar. (F:148) Oyunda önemli olan, hızlı koşmak değildir. Koşar adımlarla ilerleyerek rüzgâr gülünü çevirmeye çalışmaktır. Belirlenen bitiş noktasını dönen oyuncu, kendi grubundaki ikinci oyuncuya rüzgâr gülünü devreder. (F:149) Hangi grubun oyuncuları daha önce bitirirse, oyunu kazanmış olur.”

“PATLANGAÇ (Aydın/Bozdoğan-Yazıkent kasabası)
Derleyen: Mehmet KÖSEMEK
Derleme tari hi: 22.04.2007
Derleme yeri: Aydın/Bozdoğan-Yazıkent kasabası
Kaynak kişi: İsmail YILDIRIM
Oyunun mekânı: Herhangi bir yer.
Kaynak kişinin oyunu kimlerden öğrendiği : Babasından.
Oyuncak: Patlangaç.
Oyuncağın malzemesi: Miniva ağacı.
Oyuncağın hazırlanışı: Miniva ağacından uygun bir dal kesilir ve kısaltılır. (F:176 ve F:177) Ardından testere ile miniva ağacının dalı patlangaç için uygun bir boya getirilir. (F:178) Miniva ağacının ortası kendiliğinden delik olduğu için bir çubuk veya tel gibi aletlerle temizlenir ve delik genişletilir. (F:179) Oyuncağın ikinci parçası olan itecek çubuğunu yapmak için sert olan bir ağaçtan (erik, nar, vb.) dal kesilir. (F:180) Kesilen dalın boyu, oyuncağın bitirilen kısmının boyuna göre ayarlanır ve kenarları düzeltilir. (F:181) Ardından, kısaltılan dalın el tutulacak yeri ve delikten içeri girecek kısmı ayarlanır ve kaygan olması için itecek çubuğunun kabuğu soyulur. (F:182) Böylelikle oyuncak (patlangaç) hazırlanmış olur. (F:183 ve F:184)
Oyuncuların cinsiyeti: Erkek .
Patlangaç oyunu için belirli bir sayıda oyuncu yoktur. Oyunun tek şartı, herkesin kendine ait patlangacının olması zorunluluğudur. Patlangaç oyunu, bir savaş oyunudur. Böyle olmasının nedeni, çıtlı ağacı meyvesinin mermi yerine geçmesidir. Oyuncağın ilk hazırlanan parçasının içine çıtlı ağacının meyveleri konur ve kayganlaştırılmış itecek çubuğuyla oyuncu artık diğerlerini vuracak hale gelir. Oyunda amaç, patlangaç yardımıyla tüm oyunculara isabetli atışlar yapmak ve üstünlüğü sağlamaktır.”

“TOPAÇ ÇIKARMA (Aydın)
Derleyen: Melih EFEÇINAR
Derleme tari hi: 2007
Derleme yeri: Ankara
Kaynak kişi: Fikri EFEÇINAR
Oyunun mekânı: Buzun üstü.
Kaynak kişinin oyunu kimlerden öğrendiği : Arkadaşlarından.
Oyuncak: Topaç
Oyuncağın malzemesi: Meşe ağacı.
Oyuncağın hazırlanışı: Meşe ağacından topaç meydana getirildikten sonra, üst tepe noktasından aşağı doğru genişleyecek şekilde renkli kalem ucuyla daireler çizilir. Böylelikle oyuncak süslenmiş olur.
Oyuncuların cinsiyeti: Erkek .
Topaç çıkarma oyunu, topacı en uzun süre döndürme becerisi esasına dayanır. Kış mevsiminde erkek çocukların buz üzerine 2 metrelik bir daire çizerek başlattıkla rı bu oyun için öncelikle topaca ip dolandırılıp, ipin sonundaki halka, parmağa geçirilir. Ardından topaç, “düz” veya “tepeden çakma” diye adlandırılan iki şekilde buzun üzerine fırlatılır. İp topaca sarıldıktan sonra elin, hızla ileriye doğru itilip geri çekilmesiyle kazandırılan ivme sonucunda topaç, mümkün olduğunca uzun süre çevrilmeye çalışılır. Oyunda dikka t edilmesi gereken nokta, dışarıdan fırlatılan topaçla içerdeki topaçları vurmak ve daire dışına çıkarmaktır. Bunu başaran kişi, çıkardığı topacı kendine alır. Bunun yanı sıra oyuncu, içerde bulunan topacı dışarıya çıkarırken, kendi topacını da dairenin dışına çıkarmalıdır. Eğer bunu başaramazsa, vurarak dışarı çıkardığı topaç, dairenin içine geri konur. Oyunun işte bu özelliğinden ötürü, topacı en uzun süre buzun üstünde tutabilmek, başarılı olmak adına gerçekleştirilmesi gereken
en önemli kuraldır.”

Kaynak:
OĞUZ, M.Öcal- ERSOY, Petek.(2007), Türkiye’de 2004 Yılında Yaşayan Geleneksel
Çocuk Oyunları (Genişletilmiş 2. Baskı) Ankara: Gazi Üniversitesi THBMER Yayını. (http://www.thbmer.gazi.edu.tr/yayinlar/pdf/cocuk_oyunlar2.pdf)